28 Haziran 2015 Pazar

Ece ile Disneyland Paris!


Paris'e gitmişken Eurodisney'e gitmeden olur mu hiç!

Sabahın köründe düştük yollara Paris'ten. İlk önce bir nereden başlayacağımızı bilemedik Eurodisney'e gelince. Sonrasında önce FastPass olayını keşfettik, sonra birkaç deneme sonrasında Ece'nin yaşına uygun aktiviteleri değil de, daha adrenalin içerenleri sevdiğini anladık. Ondan sonra hayat daha kolay oldu. Ece öyle yaşıtlarının sevdiği Pamuk Prenses ve benzeri aktivitelere pek bayılmadı. Dolayısıyla Eralp ile birbirlerine de çok iyi uyum sağladılar. Favorilerı Pirates of the Caribbean, Peter Pan's Flight ve en çok da Big Thunder Mountain oldu. Bu Big Thunder Mountain bildiğiniz rollar coaster, boyu 1m üzerinde olan çocuklar da biniyor ama öyle böyle değil, ben bile korktum. Bizimki bayıldı, bayıldı. Özellikle roller coaster ve Karayip Korsanları için ikişer defa bekledik o koca sırayı.

Ece tabi meşhur Elsa'sını da gördü, canlı canlı, keyfine diyecek yok.

Alışveriş de yaptı minik minik hem kendisine, hem Arda'ya.

Benim kızım çok keyifli koca bir gün geçirdi. Paris'e döndüğümüzde çoktan gece olmuştu, çocuklar koşturmaktan pert olmuş vaziyette, doğru mışıl mışıl uykuya...


27 Haziran 2015 Cumartesi

Ece ile Paris!


İyi ki doğdum, bak şimdi 35 oldum! Evet 35 oldum, Yolun Yarısı! Acaba Cahit Sıtkı Tarancı'nın o meşhur 35 Yaş Şiiri olmasaydı 35 olmak daha mı kolay olurdu! kesinlikle olabilirdi!

Neyse, etrafımda bilmeyen kalmadı, 35 olma fikrini hiç sevmedim. Daha aylar öncesinde dedim ki,"35 yaşıma girdiğim gün farklı birşey yapıyor olacağım" ve böylece Paris fikri çıktı ortaya.


Seda ve Yalçın, 15 yıllık arkadaşlarımız ile yaptık planı. Disneyland'a da gideriz, diyerek taktık çocukları da peşimize. airbnb ile ev kiraladık, çok da rahat ettik. bir koca günümüzü Disneyland'da geçirdik. Bütün şehri yürüyerek gezdik, deli gibi yürüdük. Ece'nin bebek arabasını muhtemelen son kez kullanıp, verdiğimiz paranın hakkını fazla fazla verdik. Eralp'in şehri yürüyerek gezmek konusunda gösterdiği başarılı performansa şapka çıkardık. gün içinde bütün turistik yerleri gezip, yorulup, gece de pestili çıkan çocuklar uykuya dalınca evde keyif yaptık.
Çocuklar ne anladı, derseniz, tabi ki Disneyland dışında pek birşey anlamadılar. Ama Disneyland'ı o kadar çok sevdiler ki, onları da getirdiğimize fazla fazla değdi. şehir gezerken de hiç de eziyet de etmediler bu arada.

Hep beraber, çok keyifli beş gün geçirdik.





Güncelleme 15/08/2015

Ece'ye Paris'te elindeki bir yara için üzerinde Disney prensesleri olan bir yara bandı almıştık. kutudaki yarabantları bitince geçende dedi ki; "Anneciim, prensesli yarabantlarım bitti, Paris'e gitmemiz lazım yenisini almak için!" :D:D:D Böyle bir algı yaratmak için ne yaptık acaba? :D


19 Haziran 2015 Cuma

Ece 5 yaşında!

Ece kuzum 5 yaşında oldu. Ne istediğini bilen, kararlı, azimli, kendine güvenen tatlı küçük bir
prenses oldu.

Şimdiye kadarki doğumgünülerini anneanne ve dedesinin evinde aile arasında kutlamıştık. Bu sene Ece prensesi olaya ağırlığını koydu ve "Doğumgünümü İstanbul'da arkadaşlarımla kutlayacağım" dedi. Mekanı kendisi seçti, doğumgünü temasını tabi ki Frozen-Elsa olarak kendisi belirledi. Bütün arkadaşlarını davet etti. Sonunda çok da kalabalık ve çocukların çok eğlendiği bir doğumgünü partisi oldu. En önemlisi de çok mutlu oldu benim kuzum.

Iyi ki doğmuş benim meleğim. İyi ki var! Iyi ki bizim kızımız olmuş! Çok mutlu, sağlıklı, huzurlu, bol kahkahalı, upuzuuun ömrü olsun benim prensesimin!


Special design for Bir Ece Masalı by GeCe