23 Haziran 2010 Çarşamba

Sıra geldi doğum hikayemize...

Ececik, benim bütün normal doğum yapma hevesime rağmen, anne karnında ters pozisyonda durmaya devam etti ve sezaryenle dünyaya gelmek durumunda kaldı. Bebeklerin sadece %4'ü ters pozisyonda dünyaya gelirmiş. Bizimki de bu %4'ün içinde olduğuna göre, standarttan farklı, asi, özgür ruhlu biri olacak heralde :).

Sonuç olarak, kızımın doğum gününe karar verdik ve dişçi randevusuna gider gibi :( doğuma gittik. Doğum gününe kadar içimde hep kuzucuk erken gelmeye karar verir de böyle olmadık bir zamanda panik içinde hastaneye yetişme stresi yaşarız, biraz adrenalin iyi olur diye umudettim ama olmadı işte. Önceden belirlenen tarih ve saate cümbür cemaat doğuma gittik. Tabi bu durumdan sevgili kocam pek memnun oldu, zira hamileliğimin 5. ayından itibaren doğuma nasıl gideceğiz, gece olursa naparız, gündüz olursa nolur, arabayı gece nereye parketmeliyim stresi yaşamaya başlamıştı bile.

Normal doğum yapmak istememdeki en önemli neden, doğar doğmaz kızımı kucağıma alabilmekti, o anı ayık olarak yaşayabilmekti. Epidural sezaryenden de korktuğum için, bebeğimi herkes görecek en son ben göreceğim, diye üzülüyordum. Doktoroumun ısrarla epidurali önerip beni ikna etmesine rağmen, beraber çalışmak istediği anestezist o tarihte yurtdışında olduğu için bu bir işarettir dedik ve sonuç olarak genel anestezi ile doğdu meleğim. Bu arada ben doğumdayken ameliyathanenin dışında bekleyen canım kocam da, yukarıda bahsettiğim endişemden ötürü, kızımızı benimle aynı anda görebilmek için, ameliyathaneden çıkarılırken ona bakmamış bile. Ben hafif hafif ayılmaya başladığımda ameliyathane kapısının dışından kızımızın sağlıklı olduğuyla ilgili bilgi veriyordu bana. Sonra odaya çıktığımızda kızımızla beraber tanıştık.

Tabi narkozun etkisinden olsa gerek o kızımızla tanışma anımızı malesef hayal meyal hatırlayabiliyorum. Yine de o an o kadar büyülüydü ki, insan tekrar yaşamak istiyor, bu sefer daha ayık olarak mümkünse. Kuzucuk o kadar minik, o kadar tatlıydı ki, ufacık bir yavrucuktu. O gün kucağıma aldım, bir daha da bırakmadım. Kucağa alışır, dediler, önemli değil, alışırsa alışsın, kızımla bir daha ne zaman bu kadar kucak kucağa olabileceğiz ki, keyfini çıkarmak gerek.

Bu arada kuzucuk babasının küçük bir kopyası sanki...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Special design for Bir Ece Masalı by GeCe