tag:blogger.com,1999:blog-6192820927084885062024-03-14T11:53:38.618+03:00Bir Ece MasalıFeyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.comBlogger150125tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-80560279561951170992016-09-01T22:00:00.000+03:002017-02-22T17:13:12.554+03:00Mini Mini Birler, Çalışkan İkiler!<a href="https://3.bp.blogspot.com/-XKiO3S0xcFo/WK2WRBgw9MI/AAAAAAAAA34/xN23Uq4XWUspIPa1xgLgwEpNkeUSo73JwCLcB/s1600/IMG_7654.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://3.bp.blogspot.com/-XKiO3S0xcFo/WK2WRBgw9MI/AAAAAAAAA34/xN23Uq4XWUspIPa1xgLgwEpNkeUSo73JwCLcB/s320/IMG_7654.JPG" width="320" /></a><br />
Ece kuzusu artık tam anlamıyla okullu oldu. Bugün ilkokulun ilk günü.<br />
<br />
Okulunda aslında 2. senesi olmakla beraber, bu sene sınıfları karıştı. Geçen seneden en yakın arkadaşları Defne A. ve Defne Ş. ile aynı sınıfa düşmemenin hayal kırıklığını çabuk atlattı. Hatta korktuğum başıma gelmedi, bunu hiç de sorun haline getirmedi zaten. Bununla beraber okul değişikliğini anasınıfında yapmış olmaktan dolayı çok mutluyum, zira geçen sene ilk haftalar çok kolay olmamıştı. O günleri 1. sınıfta yaşamayı istemezdim.<br />
<br />
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-BJyAJjNqyiQ/WK2WQ1_kIqI/AAAAAAAAA4E/WC4MATvYE9waHQimq-zRHVurEA_F9NfQACEw/s1600/IMG_7655.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://4.bp.blogspot.com/-BJyAJjNqyiQ/WK2WQ1_kIqI/AAAAAAAAA4E/WC4MATvYE9waHQimq-zRHVurEA_F9NfQACEw/s200/IMG_7655.JPG" width="200" /></a>Şimdi sınıfındaki çocukların büyük çoğunluğunu zaten tanıyor. Geçen sene aynı sınıfta olmasalar bile çoğu ile aynı okuldaydılar. Öğretmenini şimdiden sevmiş gözüküyor. mutlu bir şekilde gitti bugün kuzum okuluna. Tek derdi bu sene sınıfta oyuncak olmayacak olması ve tenefüslerin uzunluğunun ne kadar olduğu :)<br />
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-YtTRvwLTpds/WK2WTbGwooI/AAAAAAAAA4E/a36ZxvWzyNgwxYw4XvABRdZwvFpMQPXeACEw/s1600/IMG_7652.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://1.bp.blogspot.com/-YtTRvwLTpds/WK2WTbGwooI/AAAAAAAAA4E/a36ZxvWzyNgwxYw4XvABRdZwvFpMQPXeACEw/s200/IMG_7652.JPG" width="180" /></a><br />
Biz anne babalar için ise oldukça duygusal bir gündü bugün. Kızımızın gerçekten büyüdüğünü hissettik. artık. O da kendi yolunu çizecek bundan sonra. Boğazımda bir düğüm ile izledim okuldaki töreni, sınıftan çıkıp sıra ile tören için yerini almalarını, İstiklal Marşı'nı söylemelerini, tören boyunca o sırada zor durmalarını. minicikler daha yaa ;)<br />
<br />
Tabii artık sınıflar sınıf düzeninde, oyuncak yok, dersler var, tenefüs diye birşey var. Tüm bunlara alışmaları zaman alacak sanırım. Neyse ki okulun ilk birkaç haftası tenefüsleri uzun tutmuşlar.<br />
<br />
Bizimki sınıfta en ön sırada yerini almış almasına da 5 dakika sonrasında geldiği nokta da işte burada. Hadi bakalım bize bol şans! Bakalım okuma öğrenme macerasında nasıl bir sene ve neler bekliyor bizi.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-s2ohOLYImH4/WK2WTaMOw5I/AAAAAAAAA4M/o3DJCq4hgv8OklmWbz09RdeswPy4M8ZJACEw/s1600/IMG_7657.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://2.bp.blogspot.com/-s2ohOLYImH4/WK2WTaMOw5I/AAAAAAAAA4M/o3DJCq4hgv8OklmWbz09RdeswPy4M8ZJACEw/s320/IMG_7657.JPG" width="320" /></a></div>
<br />Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-30828597643998787742015-11-12T23:11:00.000+02:002015-11-19T21:14:21.274+02:00Ecoş'un ilk mektupları...<a href="http://3.bp.blogspot.com/-Xp63zogIseY/Vk4djG0J8SI/AAAAAAAAAwo/gslUb7IvmWw/s1600/mektup.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-Xp63zogIseY/Vk4djG0J8SI/AAAAAAAAAwo/gslUb7IvmWw/s320/mektup.JPG" width="320" /></a>Ecoş'a bugün okulda mektubun ne olduğunu, nasıl yazıldığını, sonra nasıl postalandığını anlatmislar. Aksam için de ödev vermişler, sevdiği birilerine mektup yazacakmış.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
En başta kendisi oldukça hevesliydi. Aklında uzuuun bir liste vardı mektup yazacağı.<br />
<br />
Önce teyzesine yazmak istedi. O soyledi ben yazdim tabi ki. Ne bir kelime ekledim, ne ufacık birşey değiştirdim. Ne söylediyse onu yazdım. Sonra halasına yazdı. Sonra da sıkıldı.<br />
<br />
Sonuçta ortaya bu harika mektuplar çıktı. Bunlar kızımın ilk mektupları. Özellikle oje olayına koptum :). Ama bayıldım yazdıklarına, bayıldımmmm.</div>
<div>
</div>
Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-6059148858338586802015-11-09T11:15:00.000+02:002015-12-16T11:21:37.295+02:00Bir "Kara Tavuk" Hikayesi!<a href="http://3.bp.blogspot.com/-GsL5k38xWWU/VnErqqNRWCI/AAAAAAAAA04/2WPOGZrwuUs/s1600/IMG_0844.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-GsL5k38xWWU/VnErqqNRWCI/AAAAAAAAA04/2WPOGZrwuUs/s320/IMG_0844.JPG" width="320" /></a>Yazın babaannesi 3-4 tane civciv almıştı. Yalova'da kutuda Ece için saklamışlar, Ece gelince <br />
gösterdiler, benim hayvan canlısı kızım bayıldı civcivlere, hemen aldı avucuna minicik civcivleri, sevdi onları. Bir tanesini öyle ekstra sevdi, aralarında tek siyah olan. Önce "Ece" dedi ismine, sonra "Kara Civciv" oldu ismi. Sonra o civcivler köye gitti. Ece yazın gidince köye, birkaç kez gördü onları. Yem falan verdi, kucağına aldı. Sevdi bol bol.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
Sonra o kara civciv bu hale geldi. Kara Civciv oldu mu Kara Tavuk artık. Üstelik bir de horoz çıktı kendisi. Ama Ece ona bayılıyor. Bütün tavukları çok seviyor ama "Kara Tavuk"unu ayrı seviyor. Bir de nasıl kucaklıyor onları, inanılır gibi değil. Peşlerinden koşturup duruyor. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Ece çok seviyor da, nedir bu Kara Tavuk'un Ece'den çektiği!..</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-68809478459447341942015-10-17T21:46:00.000+03:002015-11-19T21:48:24.624+02:00Bir itiraf!<div style="text-align: justify;">
Bu bir annenin itirafıdır!</div>
<div>
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-TIVl_wZUF8o/Vk4ihbLgsFI/AAAAAAAAAw4/SdGU-bgu4mQ/s1600/bebekece.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: justify;"><img border="0" height="213" src="http://3.bp.blogspot.com/-TIVl_wZUF8o/Vk4ihbLgsFI/AAAAAAAAAw4/SdGU-bgu4mQ/s320/bebekece.jpg" width="320" /></a><div style="text-align: justify;">
<br /></div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
Ece'ye de anlatmış olduğum için gönül rahatlığıyla yazabiliyorum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ben hamileyken bebeğimi hep sarışın ve mavi gözlü hayal etmiştim. Annemin gözleri mavi, Koray'ın gözleri yeşil, benim hafif ela derken Ece'nin de renkli gözlü olacağından neredeyse emindim zaten. E ben de sarışındım bebekken. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu arada hamileyken haliyle internette çok fazla doğum hikayesi okumuştum. Okuduğum hikayelerden birinde; anne bebeğini kucağına aldığında "bu ne kadar çirkin böyle" gibi birşey söylemiş. Sonra da çok pişman olmuştu, bebeğine ilk söylediği bu olduğu için. Ben de bu hikayeden ders almışım tabi.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-oY9UJu1vmAo/Vk4mDOHXhkI/AAAAAAAAAxQ/2Peo9voHn58/s1600/mavis5.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-oY9UJu1vmAo/Vk4mDOHXhkI/AAAAAAAAAxQ/2Peo9voHn58/s320/mavis5.jpg" width="212" /></a>Hayaller sarışın mavi gözlü olsa da gerçekler farklıydı. Bir baktım kucağıma aldığım bebek bildiğin kara kaş kara göz. Ne yalan söyleyeyim o sırada çok da önemli değildi sarışınmış falan, sağlıklı olmasına o kadar şükretmiştim ki. Ama yine de öyle güzelliğiyle büyülenmiş de değildim doğrusu. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Tabi okuduğum hikayelerden aldığım ders ile önce "Hoşgeldin bebeğim" dedim kuzuma. Sonra da Koray'a dönüp, "Ne kadar da güzel, değil mi?" dediğimi hatırlıyorum, hiç de inanmayarak. Narkozun etkisine rağmen o anı o kadar iyi hatırlıyorum ki, çok gülüyorum şimdi kendime.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Gel gör ki bizim kara kaş kara göz Ece 3-5 ay sonra sarışın mavi gözlü oldu. Tam da hayal ettiğim gibi.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu arada bu hikayeyi çok seviyor, anlattırıyor arada bana. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Haa bir de kendisi "doğal sarışın"mış, öyle diyor zilli.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-11312596552503837012015-10-15T23:47:00.000+03:002015-12-15T23:18:21.338+02:00Birisi İlk Kitabını gururla sunar!<span style="text-align: justify;">Ece'lerin okulda serbest zaman diye birşey varmış. Bu serbest zamanda çocuklar ne isterlerse yapıyorlarmış. İsteyen oyuncaklarla oynuyor, isteyen resim yapıyor, hamur oynuyor, puzzle yapıyor. Canları ne istiyorsa artık.</span><br />
<br />
Dün bizimkinin canı kitap yapmak istemiş!!! Okuldaki bu serbest zamanında resimdeki kitabının tüm resimlerini bitirmiş, sayfalarını birbirine yapıştırıp kitap haline getirmiş. Ve tüm bunları kendisi akıl etmiş, kendisi yapmış, öğretmeni kitap yaptığını farketmemiş bile. Bayıldım bayıldım... Tüm bunları akıl etmesine, yaratcılığına, becerikliliğine, bayıldımmmm! Ne yalan söyleyeyim, gurur duydum kızımla! :)<br />
<br />
Akşam da eve gelince bana her bir sayfanın metinlerini yazdırdı. O söyledi, ben yazdım. Hiç bir ekleme, çıkarma yapmadan, ne söylediyse yazdım. İkimiz de bayıldık ortaya çıkan kitaba. Blog'a koymak üzere fotograflarını çektim. Ece kitabını, öğretmenine göstermek üzere, gururla çantasına koydu.<br />
<br />
Dün herşey muhteşemdi. Asıl pandomim bugün koptu. Ecoş okulda kitabını öğretmenine gösterdikten sonra eve getirirken çantasında su matarasının kapağı açık kalmış, kitap bir güzel ıslanmış, yazıların büyük kısmı bozulmuş. Bunu farkedince 45 dakika ağladı, "biricik kitabım. canım kitabım, ne hale geldi, ilk kitabımdı o benim, vs" zor sakinleşti. Ben de çok üzüldüm doğrusu. Neyse ki, fotoğraflarını çekmiştik.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-QFLIPwY6OkM/VnCCjTZlnjI/AAAAAAAAA0A/ZAcHzoLmFKg/s1600/kitap_tum.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="201" src="http://1.bp.blogspot.com/-QFLIPwY6OkM/VnCCjTZlnjI/AAAAAAAAA0A/ZAcHzoLmFKg/s400/kitap_tum.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
<br />Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-69650636175681228952015-09-07T20:59:00.000+03:002015-12-17T21:00:09.111+02:00Okulda ilk gün! <a href="http://3.bp.blogspot.com/-d6X_A4t2FEY/VnMEUPYhzyI/AAAAAAAAA2k/Fvk3XCE6U1o/s1600/IMG_9798.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-d6X_A4t2FEY/VnMEUPYhzyI/AAAAAAAAA2k/Fvk3XCE6U1o/s320/IMG_9798.JPG" width="320" /></a>Uzun araştırmalar, kararsızlıklar, karar değiştirmeler sonucu, Ece için en doğru karar verdiğimizi <br />
umarak ve buna inanarak Ece'yi Özel Sezin Okulu'na yazdırmıştık.<br />
<br />
Ben çok akıllıca birşey yaptığıma inanarak, Haziran ayında Ece'yi 3 haftalığına Sezin'in yaz okuluna gönderdim, ki okula başladığında okula daha kolay alışsın. Hatta yaz okulunda çok iyi vakit geçirdi. E tabi zaten sınıfta 7-8 öğrenci, 2 öğretmen, full oyun, yüzme, tenis, görsel sanatlar derken, ben de olsam çok iyi vakit geçirirdim heralde.<br />
<br />
Gel gör ki, evdeki hesap çarşıya uymadı!<br />
<br />
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-BybqeHJebfs/VnMFXEbfUHI/AAAAAAAAA2s/ppfS60KQD0I/s1600/IMG_9755.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-BybqeHJebfs/VnMFXEbfUHI/AAAAAAAAA2s/ppfS60KQD0I/s320/IMG_9755.JPG" width="240" /></a>Bendeki rahatlığa bak, Ece'yi 8:30'da okula bırakıp üzerine bir de 10:00'a toplantıya yetişmeyi planlamıştım. E nasıl olsa yaz okulunda bile daha ilk günden onu okula bırakıp çıkabilmiştim ya.<br />
<br />
Fakat asıl okulun ilk günü tam bir kaos. Bir sürü öğrenci, anne-babaları, bir sürü öğretmen, ağlayanlar zırlayanlar, annesinden babasından ayrılmak istemeyenler. Öğretmenler hangi biri ile ilgilenecek belli değil. Yukarıdaki fotoğraflar hiç yanıltıcı olmasın, Ece de tabi ki o kervana katıldı, hem de salya sümük, bir karış surat. Bakınız soldaki şekil 1-A.<br />
<br />
Saat 10 falandı, zor çıktım okuldan. Sonradan aradığımda, keyfinin yerinde olduğunu söyledi öğretmenleri.<br />
<br />
Görünen o ki, bizi zor birkaç gün bekliyor....<br />
<br />Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-3719996515596191522015-08-01T11:42:00.000+03:002015-12-16T11:43:26.845+02:00Artık ufak çaplı bir kardeş travmamız var!<a href="http://1.bp.blogspot.com/-sHKG5440n0Y/VnEw85rRi1I/AAAAAAAAA1g/7QLRqmrk9sE/s1600/IMG_8529.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://1.bp.blogspot.com/-sHKG5440n0Y/VnEw85rRi1I/AAAAAAAAA1g/7QLRqmrk9sE/s200/IMG_8529.JPG" width="200" /></a>Halkidiki tatili neticesinde artık kucağımızda nur topu gibi bir kardeş travmamız var.<br />
<br />
Tatile Esralar ve biz beraber gittik. Halkidiki'de 1 haftalığına çok güzel bir müstakil ev kiraladık. Çocuklar uyuduğunda biz de bahçede falan keyif yaparız, beraber oluruz, dedik.<br />
<br />
<div>
Herşey süperdi. Ece Arda ile beraber tatile gitmekten çok mutlu oldu. Farklı farklı beachlere gittik, güzel yunan tavernalarında yemekler yedik, çok keyifli vakit geçirdik, güneşin, denizin tadını çıkardık.</div>
<div>
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-d5_33iIsg54/VnEw5HduwgI/AAAAAAAAA1U/26Vqbn1efzE/s1600/IMG_8411.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://4.bp.blogspot.com/-d5_33iIsg54/VnEw5HduwgI/AAAAAAAAA1U/26Vqbn1efzE/s200/IMG_8411.JPG" width="200" /></a></div>
<div>
Fakat tatilin 5. günüydü, tatlı kuzum bana dedi ki "Annecim bazen Arda'yı benden daha çok sevdiğini düşünüyorum ve buna çok üzülüyorum. Onun yanında sanki daha mutlu gibisin!" Aynen bu cümlelerle ve gözyaşlarına boğularak. Tatlı meleğim benim. Nasıl da güzel ifade ediyor duygularını. Sonra anladım ki, Ece tabi ki 5 yaşında, zaten hareketli, yerinde duramayan, çok sesli bir çocuk olduğu için ve Arda da bu arada henüz sadece 1 yaşında olduğu için, ben Ece'yi sürekli 'Sessiz ol kızım, Arda uyanacak kızım, dikkat et kızım, Arda'ya zarar verme kızım" diye uyarmak durumunda kalıyorum. Bu da bizim ilişkimizi geriyor ve Ece de kendini kötü hissediyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-VwEgma0RPk0/VnEw2SijMmI/AAAAAAAAA1M/Nhdf2BLjHc4/s1600/IMG_8572.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://2.bp.blogspot.com/-VwEgma0RPk0/VnEw2SijMmI/AAAAAAAAA1M/Nhdf2BLjHc4/s200/IMG_8572.JPG" width="200" /></a>Kuzumla oturduk, içini çeke çeke ağladı kuzum. Anlattım ona, her annenin hayatta en çok kendi <br />
çocuğunu seveceğini, benim en çok Ece'yi, teyzesinin en çok Arda'yı sevdiğini. Arda'nın daha çok küçük olduğunu, biraz hassas davranmak zorunda olduğumuzu... Çok iyi anladı benim meleğim. Çok akıllı benim kuzum. Kıyamam ona. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sonuç olarak evet, kucağımızda birnevi kardeş travması var ama iyi tarafı Ece hala Arda'ya bayılıyor, onu aşırı seviyor. Tek sorunu benimle. Benim Arda'ya olan ilgimi kıskanıyor. Ben de biraz daha dikkat ediyorum. Minik prensesime çaktırmadan Arda'yı kenarda köşede sıkıştırıyorum.</div>
<div>
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-lA86tBDKpYY/VnEw495P9YI/AAAAAAAAA1Y/oqK85TnkVJY/s1600/IMG_8573.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://2.bp.blogspot.com/-lA86tBDKpYY/VnEw495P9YI/AAAAAAAAA1Y/oqK85TnkVJY/s200/IMG_8573.JPG" width="200" /></a></div>
<div>
Burada hoşuma giden, öncelikle kızımın kendini bu kadar güzel ifade edebilmesi, beni dinlemesi, <br />
anlamaya çalışması ve anlaması. Tabi ki, o kıskançlığı tamamen geçmedi, geçmeyecek ama o da iyi bir bakıma, el bebek gül bebek geçmiyor hayat, kıskanmayı da tatmalı, sevdiklerini paylaşmayı da öğrenmeli. Daha da çok hoşuma giden tarafı ise Ece'nin bu kıskançlığının hedefinin sadece ben olmam, Arda'ya karşı en ufak bir negatif tavrının, zarar vermeye yönelik bir hareketinin olmaması. Tam tersine Arda'yı hep çok sevmesi, onunla oynamak istemesi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Çok tatlı, akıllı, iyi kalpli bir meleğim var benim.</div>
Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-59008198217938168222015-06-28T08:49:00.000+03:002015-12-18T20:24:23.409+02:00Ece ile Disneyland Paris!<a href="http://4.bp.blogspot.com/-AQZVXxSUZLU/VnEGVnPwOqI/AAAAAAAAA0U/PHu2omg2U4I/s1600/IMG_7533.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"></a><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-AQZVXxSUZLU/VnEGVnPwOqI/AAAAAAAAA0Y/9lTnHDtGJNA/s1600/IMG_7533.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-AQZVXxSUZLU/VnEGVnPwOqI/AAAAAAAAA0Y/9lTnHDtGJNA/s320/IMG_7533.JPG" width="320" /></a>Paris'e gitmişken Eurodisney'e gitmeden olur mu hiç!<br />
<br />
Sabahın köründe düştük yollara Paris'ten. İlk önce bir nereden başlayacağımızı bilemedik Eurodisney'e gelince. Sonrasında önce FastPass olayını keşfettik, sonra birkaç deneme sonrasında Ece'nin yaşına uygun aktiviteleri değil de, daha adrenalin içerenleri sevdiğini anladık. Ondan sonra hayat daha kolay oldu. Ece öyle yaşıtlarının sevdiği Pamuk Prenses ve benzeri aktivitelere pek bayılmadı. Dolayısıyla Eralp ile birbirlerine de çok iyi uyum sağladılar. Favorilerı Pirates of the Caribbean, Peter Pan's Flight ve en çok da Big Thunder Mountain oldu. Bu Big Thunder Mountain bildiğiniz rollar coaster, boyu 1m üzerinde olan çocuklar da biniyor ama öyle böyle değil, ben bile korktum. Bizimki bayıldı, bayıldı. Özellikle roller coaster ve Karayip Korsanları için ikişer defa bekledik o koca sırayı.<br />
<div>
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-NL8g0bUEjVY/VnEI0tyGG5I/AAAAAAAAA0o/SVeH-TrWFhY/s1600/IMG_7534.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://2.bp.blogspot.com/-NL8g0bUEjVY/VnEI0tyGG5I/AAAAAAAAA0o/SVeH-TrWFhY/s200/IMG_7534.JPG" width="200" /></a></div>
<div>
<br />
Ece tabi meşhur Elsa'sını da gördü, canlı canlı, keyfine diyecek yok.</div>
<br />
Alışveriş de yaptı minik minik hem kendisine, hem Arda'ya.<br />
<br />
Benim kızım çok keyifli koca bir gün geçirdi. Paris'e döndüğümüzde çoktan gece olmuştu, çocuklar koşturmaktan pert olmuş vaziyette, doğru mışıl mışıl uykuya...<br />
<br />
<br />Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-15975522081967365942015-06-27T20:33:00.000+03:002015-12-18T20:24:03.724+02:00Ece ile Paris!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-mA_MDPYDEuA/VnL35H9hpaI/AAAAAAAAA18/E6CcM5yd7iI/s1600/IMG_7712.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"></a><a href="http://3.bp.blogspot.com/-0bO6-2hv-d8/VnL35vrQ9TI/AAAAAAAAA2I/AdaRFozjlqE/s1600/IMG_7501.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-0bO6-2hv-d8/VnL35vrQ9TI/AAAAAAAAA2I/AdaRFozjlqE/s320/IMG_7501.JPG" width="320" /></a><br />
İyi ki doğdum, bak şimdi 35 oldum! Evet 35 oldum, Yolun Yarısı! Acaba Cahit Sıtkı Tarancı'nın o meşhur 35 Yaş Şiiri olmasaydı 35 olmak daha mı kolay olurdu! kesinlikle olabilirdi!<br />
<br />
Neyse, etrafımda bilmeyen kalmadı, 35 olma fikrini hiç sevmedim. Daha aylar öncesinde dedim ki,"35 yaşıma girdiğim gün farklı birşey yapıyor olacağım" ve böylece Paris fikri çıktı ortaya.<br />
<br />
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-mA_MDPYDEuA/VnL35H9hpaI/AAAAAAAAA18/E6CcM5yd7iI/s1600/IMG_7712.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-mA_MDPYDEuA/VnL35H9hpaI/AAAAAAAAA18/E6CcM5yd7iI/s320/IMG_7712.JPG" width="320" /></a><br />
Seda ve Yalçın, 15 yıllık arkadaşlarımız ile yaptık planı. Disneyland'a da gideriz, diyerek taktık çocukları da peşimize. airbnb ile ev kiraladık, çok da rahat ettik. bir koca günümüzü Disneyland'da geçirdik. Bütün şehri yürüyerek gezdik, deli gibi yürüdük. Ece'nin bebek arabasını muhtemelen son kez kullanıp, verdiğimiz paranın hakkını fazla fazla verdik. Eralp'in şehri yürüyerek gezmek konusunda gösterdiği başarılı performansa şapka çıkardık. gün içinde bütün turistik yerleri gezip, yorulup, gece de pestili çıkan çocuklar uykuya dalınca evde keyif yaptık.<br />
Çocuklar ne anladı, derseniz, tabi ki Disneyland dışında pek birşey anlamadılar. Ama Disneyland'ı o kadar çok sevdiler ki, onları da getirdiğimize fazla fazla değdi. şehir gezerken de hiç de eziyet de etmediler bu arada.<br />
<br />
Hep beraber, çok keyifli beş gün geçirdik.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-6hNjxn1Jv7c/VnL36LPNl1I/AAAAAAAAA2M/dH9aJ2g0BJ4/s1600/paris.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://1.bp.blogspot.com/-6hNjxn1Jv7c/VnL36LPNl1I/AAAAAAAAA2M/dH9aJ2g0BJ4/s400/paris.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-aNCdGvmE0Kc/VnL35iyMoII/AAAAAAAAA2E/bIZaE-_qn9k/s1600/IMG_7939.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://4.bp.blogspot.com/-aNCdGvmE0Kc/VnL35iyMoII/AAAAAAAAA2E/bIZaE-_qn9k/s400/IMG_7939.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-MFUruXP_ZHg/VnL_9VHPm8I/AAAAAAAAA2Y/nVFty48Wp_Y/s1600/IMG_7864.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://1.bp.blogspot.com/-MFUruXP_ZHg/VnL_9VHPm8I/AAAAAAAAA2Y/nVFty48Wp_Y/s400/IMG_7864.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
Güncelleme 15/08/2015<br />
<br />
Ece'ye Paris'te elindeki bir yara için üzerinde Disney prensesleri olan bir yara bandı almıştık. kutudaki yarabantları bitince geçende dedi ki; "Anneciim, prensesli yarabantlarım bitti, Paris'e gitmemiz lazım yenisini almak için!" :D:D:D Böyle bir algı yaratmak için ne yaptık acaba? :D<br />
<br />
<br />Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-6163561133297169772015-06-19T20:21:00.000+03:002015-12-18T20:22:00.848+02:00Ece 5 yaşında!<a href="http://1.bp.blogspot.com/-c79vK7bCHa4/VnROhiUopGI/AAAAAAAAA28/v8iqEM1e3bo/s1600/IMG_7236.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-c79vK7bCHa4/VnROhiUopGI/AAAAAAAAA28/v8iqEM1e3bo/s320/IMG_7236.JPG" width="320" /></a>Ece kuzum 5 yaşında oldu. Ne istediğini bilen, kararlı, azimli, kendine güvenen tatlı küçük bir <br />
prenses oldu.<br />
<br />
Şimdiye kadarki doğumgünülerini anneanne ve dedesinin evinde aile arasında kutlamıştık. Bu sene Ece prensesi olaya ağırlığını koydu ve "Doğumgünümü İstanbul'da arkadaşlarımla kutlayacağım" dedi. Mekanı kendisi seçti, doğumgünü temasını tabi ki Frozen-Elsa olarak kendisi belirledi. Bütün arkadaşlarını davet etti. Sonunda çok da kalabalık ve çocukların çok eğlendiği bir doğumgünü partisi oldu. En önemlisi de çok mutlu oldu benim kuzum.<br />
<br />
Iyi ki doğmuş benim meleğim. İyi ki var! Iyi ki bizim kızımız olmuş! Çok mutlu, sağlıklı, huzurlu, bol kahkahalı, upuzuuun ömrü olsun benim prensesimin!<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="270" src="https://www.youtube.com/embed/ze64zhMYYKE" width="480"></iframe>
Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-1214622486828724272014-12-29T22:50:00.000+02:002015-06-05T22:53:28.901+03:00Haftanın Çocuğu ve Annesi!<div style="text-align: justify;">
Ece'nin okulunda "Haftanın Çocuğu" diye bir uygulama varmış bu sene.</div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div>
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-KtOxRrj0xrs/VXHzSCQVBwI/AAAAAAAAAvU/WtTEZqlpvCQ/s1600/hhaftan%25C4%25B1ncocugu1.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: justify;"><img border="0" height="400" src="http://1.bp.blogspot.com/-KtOxRrj0xrs/VXHzSCQVBwI/AAAAAAAAAvU/WtTEZqlpvCQ/s400/hhaftan%25C4%25B1ncocugu1.JPG" width="300" /></a><br />
<div style="text-align: justify;">
Her hafta bir çocuk Haftanın Çocuğu oluyor ve o hafta aslında sınıfın yıldızı oluyor. Öğretmeninin en büyük yardımcısı oluyor. Sabahları, sınıfta yoklama yapıyor, aktivite kağıtlarını dağıtırken öğretmenine yardım ediyor. Sorumluluğu büyük yani. Bir nevi sınıf başkanı. Çok havalı bir durum! İple çekiyorlar Haftanın Çocuğu olacakları haftayı.</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu Haftanın Çocuğu uygulamasının bir de aileleri ilgilendiren tarafı var ki, şöyle; haftanın çocuğunun annesi o hafta bir gün sınıfa gelip tüm çocuklara bir aktivite yaptırıyor. Bunu duyduğumdan beri beni bir stres sardı. Nasıl bir aktivite yaptıracağım ben çocuklara diye. Yaratıcı olmalı, çocuklar iyi vakit geçirmeliler, kızım mutlu olmalı vs. İlk başta liste yayınlandı. Baktım benim sıram Aralık'ta geliyor, Önce bir rahatladım. Ama sayılı gün çabuk geçiyor, aktivite haftası geldi çattı. Neyse ki, işyerinde çok yaratıcı bir ekibim var da onların da desteğiyle çok güzel bir fikir çıktı ortaya.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-peAVouTKybM/VXHzn_hEr-I/AAAAAAAAAvc/NjCOypXKwXU/s1600/haftan%25C4%25B1ncocugu_2.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: justify;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-peAVouTKybM/VXHzn_hEr-I/AAAAAAAAAvc/NjCOypXKwXU/s320/haftan%25C4%25B1ncocugu_2.JPG" width="230" /></a><b><span style="color: #cc0000;">Projemizin adı: </span></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><span style="color: #cc0000;"><br /></span></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><span style="color: #cc0000;">Binbir Surat</span></b></div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-x7EGX4kJ0Ls/VXH6bojPUOI/AAAAAAAAAv0/5ljKs8qgy-I/s1600/haftan%25C4%25B1ncocugu_3.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: justify;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-x7EGX4kJ0Ls/VXH6bojPUOI/AAAAAAAAAv0/5ljKs8qgy-I/s320/haftan%25C4%25B1ncocugu_3.JPG" width="319" /></a>Peki ne yaptık? Önce bir zar hazırladık kağıttan. Her yüzünde farklı bir surat ifadesi olan. Gülen Surat, Şaşkın Surat, Kızgın Surat, Ağlayan Surat, Kahkaha Atan Surat, Korkan Surat. Çocuklar sırayla zarı attılar. Hangi surat ifadesi çıkarsa onu yaptılar. Ben de Polaroid makina ile onların fotoğrafını çektim, hep beraber fotoğrafları makinadan çıkardık, herkes kendi fotoğrafını salladı, Netleşmesini bekledi. Sonra da önceden hazırlamış olduğumuz Binbir Surat panosuna tüm fotoğrafları yapıştırdık. "Su Dünyası" sınıfının ismine yakışır şekilde tasarlanmış olan Binbir Surat panomuz da şahane oldu. Çocuklar surat ifadelerini yaparken çok eğlendiler, Polaroid makina ve anında çıkan fotoğraflara bayıldılar. Her biri hatıra olsun diye istedikleri arkadaşları ile fotoğraflarını çekip eve de götürdüler. Ben de onlarla beraber çok keyifli bir zaman geçirmiş oldum.</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yayın ve yapımda emeği geçen Emre Gökşin'e yaratıcı fikir desteği için, Altay Suna'ya kreatif desteği için, Başak Ertürk'e de teknik ekipman desteği için teşekkürü bir borç bilirim!</div>
Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-56253854089424247112014-08-05T17:51:00.000+03:002014-10-25T07:55:54.224+03:00Hoşgeldin Arda!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-LOfAraYxhGI/VEsm7U4qBFI/AAAAAAAAAt8/-Jf5ZwPPQ-s/s1600/IMG_3064.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: justify;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-LOfAraYxhGI/VEsm7U4qBFI/AAAAAAAAAt8/-Jf5ZwPPQ-s/s1600/IMG_3064.JPG" height="320" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Bir önceki yazımda da anlattığım gibi, Arda kuzusu bizi tatilde yakalayıp, biz daha İstanbul'a varmadan dünyaya geldi!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Hoşgelmiş, iyi ki doğmuş kuzucuk! Çok mutlu, çok sağlıklı, bol kahkahalı, çok şanslı, çok huzurlu upuzun bir ömrü olsun inşallah miniğimizin!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Tabi biz ancak gece yarısı İstanbul'a varınca, hastaneye uğradık ama Ece uyuyordu, Ece görmedi Arda'yı. Ertesi sabah hep beraber geldik hastaneye. Çok merak ediyordum Ecoş ne yapacak, Arda'yı kıskanacak mı, ilgilenecek mi, yoksa tamamen kayıtsız mı kalacak?</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ecoş Arda'nın başından hiç ayrılmadı. Sürekli yatağının yanında, ona dokunmaya çalışıyor, sevmeye çalışıyor, minik minik dokunuyor, kucağına almayı teklif ediyor (!), kimse oralı </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-9jGI_dRSByk/VEspcy76ycI/AAAAAAAAAuI/x-WaJmcMrRY/s1600/photo.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-9jGI_dRSByk/VEspcy76ycI/AAAAAAAAAuI/x-WaJmcMrRY/s1600/photo.JPG" height="309" width="320" /></a></div>
olmuyor :) Ben kucağıma alınca beni kıskanmıyor da, kendisi niye alamıyormuş diye serzenişte bulunuyor.<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kısa bir süre sonra anladı ki, bebeklerin formatı karnını doyur, uyu. Rutin aynı. Karnını doyuracağı zaman annesinin kucağında, uyuyacağı zaman yatağında. Bu sefer kendine çok stratejik bir konum seçti. Teyzesinin yanı :), yatağının içi.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu fotoğrafı o kadar çok seviyorum ki. Bir yandan çok masum, sadece Arda'ya yakın olmak ve ona dokunabilmek istiyor. Ve teyzesinin yanında kendisine her zaman bir yer olduğunu biliyor. Bir yandan çok akılllıca. Kendi çözümünü üretiyor. Biliyor ki, Arda uyandığında annesinin kucağına gelecek. ona en yakın olacak konumu seçiyor. Annesinin kucağına gelince de Arda'ya minik minik dokunuyor, onu seviyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kardeşini çok sevdi benim kuzum, çok!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-63122139936488905132014-07-31T23:52:00.000+03:002014-10-25T07:18:20.101+03:00Zamansız Gelen Ardacık!<div>
Neredeyse Ağustos geldi, biz yaz tatili yapamadık. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-lg6KP-Y12Fw/VEsfxgKIGDI/AAAAAAAAAts/8fLMYAMftuE/s1600/IMG_3012.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-lg6KP-Y12Fw/VEsfxgKIGDI/AAAAAAAAAts/8fLMYAMftuE/s1600/IMG_3012.JPG" height="320" width="320" /></a></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Yok okul kapanacaktı, Ece'nin gösterisiydi, yok Ramazandı, işler güçler yoğun derken Temmuz sonu geldi. Çok da güzel, tatile müsait bir bayram tatili varken, uzun süre direnip hiç bir plan yapmadık, Ardacık o günlerde doğabilir, diye. Sonradan dayanamadık, Hadi dedik, bir şansımızı deneyelim, yakın olsun, Çeşme'ye kaçalım birkaç günlüğüne, Eğer doğum olursa çıkarız hemen yola. hatta yetişiriz bile doğuma, normal doğum dediğin günler bile sürüyor bazen.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Evdeki hesap çarşıya uymadı. Ardacık, tam da bizim Çeşme tatilinin 3. gününde gelmeye karar verdi. Esra ile konuştuk, doktor demiş, 'en geç yarın doğmuş olur'. Topladık tasımızı tarağımızı çıktık hemen yola. Fakat aceleci Ardacık yaklaşık 4 saat sonra dünyaya geldi. Biz daha ancak Balıkesir civarlarındaydık ki, telefonda kuzucuğun ağlamasını duyup, gözyaşlarına boğuldum. Çok şükür, sağlıkla, kolayca doğdu kuzucuk!</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Ben kardeşimin doğumuna yetişemedim diye üzülürken, bakınız tatilci Ece neyin derdinde!</div>
<div>
<br /></div>
<div>
</div>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="//www.youtube.com/embed/i3quSS9gGkE" width="420"></iframe>Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-73729837958510907432014-05-11T22:08:00.000+03:002014-05-16T22:09:09.747+03:00Sürprizlerle dolu Anneler Günü!...<div style="text-align: justify;">
Bu sene Anneler Günü küçük sürprizlerle doluydu benim için.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Okulda Anneler Günü için hummalı bir çalışma, her gün yeni birşeyler geliyor eve, keçelerden yapılmış çiçekler, içinde not yazan kalpli kartlar, keçeden fotoğraf çerçevesi, hepsi birbirinden güzel. Bir gün bizden para aldı, okuldan Anneller Günü kermesine gittiler. Benim kuzucuğum bana minik kırmızı kalpli bir kolye ucu almış, hayatımın en güzel hediyesi, kızım kendisi seçmiş beğenmiş, benim için almış. Bir de gururla veriyor bütün hediyelerini tatlı meleğim. Kendisinden daha güzel bir hediye olabilirmiş gibi bu dünyada!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bir de işyerinde bir anda inbox'a düşen "Küçük bir sürpriz!" subjectli mail ve içindeki bu video. Boğazım düğüm düğüm, gözyaşları kirpiklerimin ucunda izledim video'yu. Zor tuttum kendimi ofisin ortasında ağlamamak için. Ecos'um videonun en sonunda. annesinin de O'nun gibi sarı saçları varmış :P. </div>
<div style="text-align: justify;">
Hayatımın sonuna kadar saklayacağım bu güzel video için GittiGidiyor'un nam-ı diğer G2G (Gettogether) ekibine kocaman teşekkürler! </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="270" src="//www.dailymotion.com/embed/video/x1tqesr" width="480"></iframe><br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="http://www.dailymotion.com/video/x1tqesr_anneler-gunu-surprizi_webcam" target="_blank">Anneler Günü Sürprizi</a> <i>paylaşan: <a href="http://www.dailymotion.com/gittigidiyor" target="_blank">gittigidiyor</a></i></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
En muhteşem, en içten Anneler Günü hediyesini ise Anneler Günü sabahı aldım. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Normalde bana sarılıp uyumayı sever kendisi, sarmaş dolaş uyuruz. Uyumadan önce bir şekilde O'na sarılmayı bırakırsam, mazallah, fırçayı da yerim. Bazen küser, odasına gider, vay efendim neden O'na sarılmamışım diye. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Neyse, cumartesi gecesi beraber uyumuştuk, sabah uyandık tabi, herkes bi tarafta. Sarıldı bana kuzucuğum, o minicik elleriyle yanağımı okşadı <b>"sen bana sarılmasan da ben seni çok seviyorum annecimm"</b> dedi, yanağımdan öptü ballı böreğim, uyur uyanık bir halde. Bundan daha güzel, daha samimi, daha değerli nasıl bir hediye olabilir ki!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İyi ki varsın tatlı kuzum benim.</div>
Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-45967754862363510502014-03-09T21:41:00.002+02:002014-03-23T19:51:46.918+02:00Evi terkedecekmiş küçük zilli!Ece'nin uyku öncesi rutini, kendi deyimiyle "süt, kulak, iPad". Bir elinde biberon, öteki eli annenin kulağında, Pluto veya Donald izler küçük hanımefendi iPad'de. Ama her akşam bir "bir tane izleyeceksin", "hayır üç tane izliycem, üçe izin versem yüz tane izlerim" kavgası.<br />
<br />
Dün akşam da, önce bir tane çizgi film izleyeceğine söz verdi, o bitince tutturdu "üç tane izliycem" diye, yüz bulamayınca başladı tehditler.<br />
<br />
E: "3 taneye izin vermezsen 100 tane izlerim bak!"<br />
E: "İzin vermezsen büyük bir ağlama krizi geçiririm bak!" (Zaten salya sümük ağlıyor bu arada)<br />
E: "Ne kadar üzülüyorum görmüyor musun, böyle tatlı bir kız üzülür mü hiç!" (Yorumsuz!)<br />
A: Ececim hiçbirimizin her istediği olmuyor. Mesela ben de şu anda yaz olsun ve denize gireyim istiyorum ama bak olmuyor.<br />
E: Her istediğimi yapıcaksınız benim! Yoksa bu evden giderim! Özlersiniz beni, çocuğunuz olmaz sonra!<br />
A: Nereye gidersin Ececim? Sen daha çok küçüksün, naparsın bizsiz?<br />
E: Her dediğimi yapmazsanız, giderim. Şimdi karanlık, gündüz olunca gidicem.<br />
<br />
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-GKH3jiaKWyA/Uy8e4zzTTPI/AAAAAAAAAtI/9NeXbR_lLbU/s1600/Ece_evi_terkediyor.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-GKH3jiaKWyA/Uy8e4zzTTPI/AAAAAAAAAtI/9NeXbR_lLbU/s1600/Ece_evi_terkediyor.jpg" height="320" width="320" /></a>Ertesi sabah;<br />
A: Ececim sen bugun evden gitmiyor muydun, nereye gidicektin acaba?<br />
E: Teyzeme gidicektim (pis pis sırıtarak)<br />
A: Hadi ordan numaracı! Teyzen seyahatte.<br />
E: Ben numaracılaırn ustasıyım! (yine pis pis sırıtarak)<br />
<br />
Bu çocuk bize daha ne oyunlar oynuyor kimbilir?<br />
<br />
Güncelleme / 23.03.2014<br />
Birisi evi terketme tehdidini eyleme dönüştürmüş bulunuyor. Bir güzel ayakkabılarını giyip, "ben gidiyorum" tiribiyle asansöre kadar gidip "şaka yaptıııım" modunda geri dönüyor zilli!<br />
<br />
<br />Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-84804619081921682012014-03-05T20:19:00.000+02:002014-03-09T20:19:38.737+02:00Uyanık köfte!Ece minnosşu bir süredir, oynadığı her türlü rekabet içeren, sonunda bir kazananı bir de kaybedeni olan oyunlar ile ilgili ciddi anlamda stres yaşıyordu. Aman da kazanamıycam da, aman ya kazanmazam da, aman kaybediyorum da... Tam da <a href="http://birecemasali.blogspot.com.tr/2014/02/kazanamama-ihtimali-yuzunden-aglamak.html" target="_blank">burada</a> anlattığım gibi. Oyun sırasındaki stres ayrı, oyunu kaybettiğindeki kıyamet apayrı! Ece'yi oyunu kaybettiğinde görmek istemezsiniz. Salya sümük, ağlama krizi...<br />
<br />
Fakat bizim uyanık köfte, bu stresle mücadelenin yöntemini bulmuş...<br />
<br />
Geçen gün dergiden çıkan bir oyunu oynuyorduk ikimiz. Oyuna daha başmaladan "Anneciiim, bu oyunda kazanan da kaybeden de yok, ona göre" dedi. "Peki o zaman" dedik. Oyunu bir güzel kendisi kazandı ve oyun biter bitmez zıplamaya başladı "Kandırdııııım, kandırdıııım, kazanan vardı. Ben kazandııııım!". Uyanık köfte! Kazandığı oyunu da bir daha tekrar kesinlikle oynamıyor. Ama her oyuna "bu oyunun kazananı yok" diye başlıyor.Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-6523398437437417252014-03-02T20:40:00.000+02:002014-03-09T20:42:15.464+02:00Büyüyünce yalnız başına dışarı çıkacakmış!Ece'den günün bombası;<br />
<br />
E: Anneciiim, ben bu büyüten peynirleri yiyince, çok büyüycem ya, o zaman yalnız başıma dışarı çıkıcam!<br />
A: Nası yani? Yanında biz olmadan mı dışarı çıkacaksın?<br />
E: Eveeet, büyük ablalar yalnız çıkıyorlar dışarı! Arkadaşlarıyla çıkıyorlar.<br />
A: Ama ben seninle çıkmak isterim, özlerim seni!<br />
E: Üzülme anne, büyümeme daha çok var.<br />
<br />
Bu çocuk daha 4 bile değil. Bunun 15 yaş versiyonunu düşünmek bile istemiyorum şu anda.<br />
Yandık ki ne yandık!Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-25259539273983166882014-02-25T23:54:00.000+02:002014-03-07T23:56:33.929+02:00Kazanamama ihtimali yüzünden ağlamak...<div class="MsoNormal">
Birisinin kaybetmeye hiiiç tahammülü yok! Hep kendisi kazanacak!<br />
<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Öyle böyle değil hem de, kaybetme ihtimali bile salya sümük
ağlatmaya yetiyor benim kızımı. Çocuğun burcu ikizler, yükseleni aslan. Yapacak
bişey yok!</div>
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" src="//www.youtube.com/embed/tPXkJLQ3iGY" width="459"></iframe>
Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-45771224069826790032014-02-19T20:04:00.000+02:002014-03-09T20:05:50.436+02:00Bizim evin halleri...Dergiden çıkan uyduruk oyuncak ile eğlence...<br />
<br />
Ece kuzucuğum böyle oyunlarda hakem görevini pek bir sever. Ama babasının mızıkçılığın binbir çeşidini içeren her türlü numarası karşısında ne yapacağını bilemez.<br />
<br />
Video'da yaşadığı tereddütlerin hepsini görebilirsiniz, hele bir ara bana bir bakışı yok mu, babasını acındırarak "bir hak daha mı versek babaya" der gibi, bayıldım ona bayıldım.<br />
Sonra gerçi görevinin sorumluluklarını hakkıyla yerine getiriyor :)<br />
<br />
Bizim evde hep böyle bir tiyatro!<br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" src="//www.youtube.com/embed/w8rf-G952ac" width="459"></iframe>Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-60900798922591740592013-10-06T16:40:00.000+03:002013-10-10T20:41:35.529+03:00Yüzük parma'y'ım nerdeeeeesin?Ececik okullu oldu olalı hemen hergün yeni bir şarkı, yeni bir tekerleme ile geliyor eve. Hergün yeni birşeyler öğreniyor. Bayılıyor öğrendiklerini bize göstermeye. Öyle tatlı ki bu halleri. İyi ki, diyorum, başlatmışız bu sene kreşe.<br />
<br />
Buyrun bakalım, onlardan biri...<br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="//www.youtube.com/embed/AbKbPHSM-XA" width="420"></iframe>Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-38156719534752367362013-10-01T23:02:00.000+03:002013-10-23T23:07:04.810+03:00İlk Pazartesi sendromu...<div class="MsoNormal">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-uV9TM7CUruU/UmgrADX0wuI/AAAAAAAAAsY/B8RvP7sI5sc/s1600/ptesisendromu.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-uV9TM7CUruU/UmgrADX0wuI/AAAAAAAAAsY/B8RvP7sI5sc/s320/ptesisendromu.JPG" width="239" /></a>Perşembe akşamı
ateşlenen Ece Cuma günü okula gitmez. E üzerine bir de haftasonu full anne baba
ile beraber zaman geçirme derken, annenin korktuğu başına gelir. </div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Tatatataaam
pazartesi sendromu! </div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Sabah hiç istemeyerek uyanan Ece'nin ilk söylediği
"Beaeaaa hemen kartını ver! Beaaa!" Tabii ki ağlayarak! Ece henüz
yatakta yatarken meşhur kart pijamasına takılır ve bizimki alır kocaman yastığı yanına, hiçbirşey olmamış
gibi kalkar yataktan, sütünü ve kahvaltısını ister, çizgi filmini açtırır, ağlama namına da birşey
kalmaz! Alem çocuk bu çocuk!</div>
Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-76052064392691097992013-09-23T20:35:00.000+03:002013-10-23T23:08:38.451+03:00Asıl şimdi okullu olduk!<div style="text-align: justify;">
<a href="http://birecemasali.blogspot.com/2013/09/simdi-okullu-olduk.html" target="_blank">'Şimdi okullu olduk'</a> demiştim, o sayılmazmış.
Ece'nin 2 günde okula alıştığını zanneden ben, ertesi hafta acı gerçekle yüzleştim; hiç de bile alışmamış!!! </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Olaylar şöyle cereyan etti; Okula tam gün başlayacağı ilk pazartesi anneannesi ve ben Ece'yi okula bıraktık, anneannenin bütün gün oralarda olacağını söyledik, gittik. Ece bütün gün bizi hiç aramamış, keyfi gayet yerindeymiş. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Salı ve çarşamba da aynı bu şekilde geçti. Tabi ben havalarda "aman da kızım 2 günde okula alıştı da..." bilmem ne. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Perşembe günü yine Ece'yi okula bıraktım. Orada şöyle bir yanlış hamle yaptım; Ece daha ayakkabılarını değiştirirken öğretmeni ile beraber "hadi annecim ben gidiyorum" deme gafletinde bulundum. Ece normalde öğretmeni ile sınıfa çıkar sonra giderdim ben. Bilmiyorum acaba Ece önceden o sınıftayken biz aşağıda mı bekliyoruz sanıyordu, ya da böyle "gidiyorum" kelimesi mi gitmek ve yalnız kalmak durumunu daha bir gözüne soktu artık, ben öyle dedikten sonra bizimkinin ağzı burnu yamuldu ve koyverdi gitti. "Ben seni çok özlüyorum anneciiim, sakın gitme anneciiiim, beni bırakma anneciiim" Ne yapacağımı şaşırdım. Bir yandan hem okulun pedagogu hem de kendisi de psikolog olan okul müdürü güçlü ve kararlı durmam gerektiğini söylüyor, bir yandan Ece'nin okuldan soğumasından ve kötü bir başlangıç yapmasından korkuyorum. Bir yandan da kızım ağladığı için çok çok çok üzülüyorum. Ama bu işin profesyonelleri onlardır, diyerek öğretmenlerin dediğini yaptım ve kızımı ağlayarak bıraktım okulda . 5 dk sonra ve gün içinde de defalarca fotoğraf gönderdiler bana okuldan, Ece'nin okulda keyifli olduğunu göstermek için ve içim rahatlasın diye. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ama cuma günü yine aynı terane. Yine ağlayarak okula giden ve 5 dk sonra gayet keyifli oyun oynayan Ece.
</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Asıl bomba haftasonu patladı. Pazar sabahı başladı "ben okula gitmek istemooorum" diye, aklına geldikçe ağlıyor. Bende bir panik. Tamam, dedim, yandık! </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Neyse bu sefer pazartesi günü tüm gün okulda olacağıma söz verdim. Okulda durmadım tabi, işten gittim geldim sürekli ama Ece beni 4 kere aşağıda gördü belli aralıklarla ve orada olduğuma inandı. Bu arada her gördüğünde geldi yanıma öptü beni, sonra hemen koştu gitti öğretmeni ile sınıfına, zaten biliyorum okulda çok iyi vakit geçirdiğini, o konuda içim çok rahat. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ertesi gün, bu defa işe gitmek zorunda olduğumu ama öğlen gelip O'nu göreceğimi söyledim, ikna oldu kuzucuğum, beni gördüğündeki o mutluluğu var ya, nasıl da tatlı yaaa! </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Çarşamba günü artık bütün gün okulda olacağını ama akşam O'nu erkenden alacağını söyledim, buna da ikna oldu. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ondan sonra bir daha da ağlamadı hiç okula giderken. Böylece adım adım hallettik bu işi. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Son adım olarak da servise alışma konusu kalmıştı ki o tahminimden daha kolay oldu. Arabada koltuğunda oturmayı hiç sevmeyen Ece biniyor servise, yerleşiyor bir koltuğa bir güzel, sesi çıkmıyor. Tabi serviste siteden arkadaşının olması işimizi çok kolaylaştırdı. Bir de önemli bir nokta, sabahleyin bizim sitedeki 'Beni de al' durağında servisi beklememiz ve benim de akşam orada servisi bekliyor olmam konusu. Bu konuda çok hassas hanmefendi. Evin önünden benilmemeli servise 'beni de al' durağından binilmeli! </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sonuç olarak biz asıl şimdi okullu olduk :)
</div>
Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-9310530994156198762013-09-10T20:57:00.000+03:002013-10-11T20:57:57.275+03:00Cin fikirli kızım benim!<div style="text-align: justify;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-NVx9SISIGsQ/Ulg2EyWpPII/AAAAAAAAAr8/UOdmt-22ldE/s1600/kart.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-NVx9SISIGsQ/Ulg2EyWpPII/AAAAAAAAAr8/UOdmt-22ldE/s320/kart.JPG" width="320" /></a>Bir haftadır kreşte oryantasyona katılan, yani hergün 2 saat okulda oyunlar oynayan Ece, anneye babaya pek çaktırmasa da ortada 'okuldayken anneyi özleme' içerikli bir sorun olduğunun farkındadır. Fakat pek gururlu ya kendisi, henüz zorda kalmadığı için bunu dile getirmez. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sonra birgün annesinin fotoğraflı şirket giriş kartını görür. Ve işte evimizin cin fikirli çocuğu kendi çözümünü kendi bulur. "Anneciiiim, bu ne kadar güzel birşey. Sen bunu bana verersen ben okuldayken seni özlediğimde buna bakarııım, özlemem geçeeeer." Alınan talimat sonrasında evde imalat süreci başlar. Ece'ye onun çok daha havalısı, anne-baba-Ece fotoğrafının olduğu bir kart üretilir. Bizimki de üstünden hiç çıkarmaz yeni kartını.</div>
Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-19441113097084878432013-09-07T20:49:00.000+03:002013-10-10T20:50:45.886+03:00Şimdi okullu olduk!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-YfgLt6i5NQ8/UlboOixTqBI/AAAAAAAAArU/3IHWyT7cWAw/s1600/okul.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: justify;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-YfgLt6i5NQ8/UlboOixTqBI/AAAAAAAAArU/3IHWyT7cWAw/s320/okul.JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu pazartesi itibariyle okullu olduk :)
Aslına bakarsanız bu hafta oryantasyon haftasıydı, ak koyun kara koyun önümüzdeki hafta belli olacak. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu hafta hergün 2 saat okuldaydık. Sadece bu sene ilk defa okula başlayan öğrenciler katıldı oryantasyona. Herkes yeniydi yani. Amaç çocuklara 2 saat boyunca keyifli zaman geçirtmek, tam da keyif alırlarken eve gönderip heveslerinin kursağında kalmasını sağlamaktı :). Böylece ertesi gün okula gelmek konusunda daha istekli olmaları bekleniyordu! </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İlk gün şöyle bir stratejik hata yaptık, tam da herkesin geldiği sırada okula gittik, okulda bir curcuna hakimdi. Aslına bakarsanız ilk gün Ece'nin pek de hoşlanmadığı şöyle de bir durum vardı; öğretmenler çocukları hemen oyuna katmak için üzerlerine gelip davet ediyorlardı. Bizim Ece cadısının en sevmediği şey. Normalde O'nu kendi haline bırakıp ortamı gözlemlemesini sağlamak en doğru yöntemdir Ece için. O sonradan kendiliğinden ortama katılır zaten, davet beklemez. Neyse ki bu durumu farkeden öğretmenler sonra Ece'yi kendi haline bıraktılar. Biz zaten okuldaydık. Bir süre yanımızda takılıp sonra da bizden ayrılıp parka gitti öğretmeni ile. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Salı günü daha kolay adapte oldu, sınıfa çıktı ama ara ara geldi aşağıya bizi yokladı orada mıyız hala diye. Çarşambadan itibaren bizi de yoklamamaya başladı, geldiği gibi sınıfa çıkıyor, 2 saat sonra eve gitme vakti gelince aşağı iniyordu. Bir ara mızırdanmış ama öğretmenleri oyalamışlar O'nu. Perşembe günü bakıcısının alışverişe gideceğini okul çıkışı O'nu alacağını söyledik, buna da sorun çıkarmadı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu haftayı böyle adım adım, kolayca hallettik. Darısı önümüzdeki haftanın başına!
Önümüzdeki hafta bizi neler bekliyor, merak ediyorum açıkçası. Birden tam gün okula başlayacağız. Bakalım Ece yine böyle keyifli gidecek mi okula? Bu arada tabi bir de eski bakıcısından ayrılıyoruz, bu hafta sondu. Artık yarı zamanlı bir bakıcıya geçeceğiz. Buna asıl Ece'nin tepkisi ne olacak, onu merak etmenin ötesinde bir yandan da korkuyorum çok!
Yine de, bütün korkulara, alışır mı alışmaz mı endişelerine rağmen, okullu olduk işte . Ve Ece'nin okulu çok keyifli bir yer. Benim bile çocuk olasım geldi.
Bu durumda önümüzdeki hafta için bize bol şans!
</div>
Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-619282092708488506.post-38478191612522041652013-09-01T23:14:00.000+03:002013-10-23T23:17:55.384+03:00Annesine ders veren Ece...<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-IZDE6_cf3MQ/UmgtwEqAFmI/AAAAAAAAAsg/kiikMXc0tF4/s1600/thassos.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-IZDE6_cf3MQ/UmgtwEqAFmI/AAAAAAAAAsg/kiikMXc0tF4/s320/thassos.JPG" width="320" /></a>Thassos tatilinde
Ece mutlu huzurlu bir şekilde kumda oynuyor, denizden kova ile su taşıyor,
kendi başına oyunlar kuruyor, ben yanındaki şezlongda kitabım elimde keyif
yapıyorum, babası hemen yanımdaki şezlongda bir güzel şekerleme yapıyor. Bundan
güzel bir çocuklu tatil sahnesi olabilir mi? Olamaz! Peki o zaman bunu bozmak
niye!</div>
<div class="MsoNormal">
<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Olay şöyle
cereyan eder; Ece'den birkaç metre uzakta, henüz 1-1,5 yaşlarında bir çocuk
Ece'nin Thassos'a geldiğinden beri elini dahi sürmediği, kumun üstünde
yatıveren kırmızı oyuncak balığı istemektedir. Çocuğun kırmızı balığı işaret
ederek ağladığını gören iyi niyetli (saf!!!) anne, hiç tereddüt bile etmeden
kalkar yerinden, alır Ece'nin önünden hiç oynamadığı oyuncağı, götürür verir
çocuğa bi güzel. Hani Ece zaten o oyuncakla oynamıyor ya, e zaten Ece her zaman
oyuncaklarını arkadaşlarıyla paylaşır ya! Ammaaaa daha geri dönmek üzere
arkasını dönmeden çığlık kıyamet kopar. "Beaaa kırmızı balığım
beaaaa!!!" İyi niyetli anne (!?) şokta. Bir önceki huzur sahnesinden eser
yok. Sonuç, çığlık kıyamet ağlayan Ece. Anne O'nu teskin etmek için
debelenir durur " E Ececim sen oyuncaklarını hep paylaşırdın arkadaşlarınla,
hiç düşünemedim böyle birşey yapacağını" ve cevabını da alır; "o
benim arkadaşım değil kiiiiii!" Haksız da sayılmaz çocuk yani! E bari en
azından çocuğa bir sor, dimi? 'Veriyim mi oyuncağını' de, 'ver' derse
götür ver!</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Her zaman anneler
ders verecek değil ya, hayatta insan her yaşta öğreniyor birşeyler, 3 yaşındaki
çocuktan bile. Kendi oyuncağı üzerinde tabi ki söz hakkı var benim kızımın, 3
yaşında bile olsa. Büyümüş o gerçekten!<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Feyzahttp://www.blogger.com/profile/07899816110914808563noreply@blogger.com0