5 Ağustos 2014 Salı

Hoşgeldin Arda!

Bir önceki yazımda da anlattığım gibi, Arda kuzusu bizi tatilde yakalayıp, biz daha İstanbul'a  varmadan dünyaya geldi!

Hoşgelmiş, iyi ki doğmuş kuzucuk! Çok mutlu, çok sağlıklı, bol kahkahalı, çok şanslı, çok huzurlu upuzun bir ömrü olsun inşallah miniğimizin!

Tabi biz ancak gece yarısı İstanbul'a varınca, hastaneye uğradık ama Ece uyuyordu, Ece görmedi Arda'yı. Ertesi sabah hep beraber geldik hastaneye. Çok merak ediyordum Ecoş ne yapacak, Arda'yı kıskanacak mı, ilgilenecek mi, yoksa tamamen kayıtsız mı kalacak?

Ecoş Arda'nın başından hiç ayrılmadı. Sürekli yatağının yanında, ona dokunmaya çalışıyor, sevmeye çalışıyor, minik minik dokunuyor, kucağına almayı teklif ediyor (!), kimse oralı
olmuyor :) Ben kucağıma alınca beni kıskanmıyor da, kendisi niye alamıyormuş diye serzenişte bulunuyor.

Kısa bir süre sonra anladı ki, bebeklerin formatı karnını doyur, uyu. Rutin aynı. Karnını doyuracağı zaman annesinin kucağında, uyuyacağı zaman yatağında. Bu sefer kendine çok stratejik bir konum seçti. Teyzesinin yanı :), yatağının içi.

Bu fotoğrafı o kadar çok seviyorum ki. Bir yandan çok masum, sadece Arda'ya yakın olmak ve ona dokunabilmek istiyor. Ve teyzesinin yanında kendisine her zaman bir yer olduğunu biliyor. Bir yandan çok akılllıca. Kendi çözümünü üretiyor. Biliyor ki, Arda uyandığında annesinin kucağına gelecek. ona en yakın olacak konumu seçiyor. Annesinin kucağına gelince de Arda'ya minik minik dokunuyor, onu seviyor.

Kardeşini çok sevdi benim kuzum, çok!


Special design for Bir Ece Masalı by GeCe