21 Aralık 2012 Cuma

Büyük Mickey istiyormuş!


Ece'nin şimdiye kadar oyuncak inadı hiç olmadı. Hatta oyuncakçıya girip hiç oyuncak almadan çıktığı bile görülmüştür. Dolayısıyla çok fazla gereksiz oyuncak almayız biz. Daha çok el becerisi ve zeka geliştirici oyuncaklar alıyoruz. Hele peluş oyuncak almışlığımız çok azdır, hiçbirinin yüzüne bakmıyor çünkü.


Fakat sonrasında aile meselesi haline gelen olay şöyle gelişti. Ece normalde hergün sitede parka ya da çocuk kulübüne gider bakıcısıyla beraber. Hava kötü olduğunda da evlerde buluşuyorlar arkadaşlarıyla. Bu bizim aileler olarak çocukların kış aylarında da sosyalleşmesi adına çok memnun kaldığımız bir çözüm. Neyse, arkadaşı Eda'nın meğerse boyunca Mickey'leri varmış evinde. Fakat Ece bundan hiç bahsetmedi. Gel gelelim sonradan bombayı patlattı. Birkaç gün sonra kulübe giderlerken kendi Mickey'sini almak istemiş yanına. Normal boyda bir Mickey olur kendisi. Yolda giderken bakıcısına dönüp demez mi " İda (Eda) benim Mickey'me küçük demesin sakın Fafoş!"

Gördüğünüz gibi fazla gururlu bir cadı olur kendisi. Ne yalan söyleyeyim, benim hoşuma gitti bu durum. Herşeyin öyle fazla kolay elde edilir olmasını çok sevmiyorum ben. Hayatın gerçekleri ile şimdiden yüzleşsin :). Fakat tabi ki olay aile meselesi haline geldi. Olayı duyan anneanne, babaanne, hala, dayı, teyze "ben alırım kuzucuğuma" benzeri cümleler kurdu. Fakat bakıcısı galip geldi. Ertesi sabah elinde Ece kadar bir Mickey ile çıkageldi. Yukarıdaki fotoğraf da aile üyeleri ile paylaşıldı da herkes derin bir oh çekti.

Special design for Bir Ece Masalı by GeCe