18 Nisan 2012 Çarşamba

Birisi teyzesine tavır yapıyor galiba!

Bizim küçük cadı teyzesine tavır yapıyor, kendince.

Hani teyzesi Dubai'ye yerleşti ya, sık sık gelse de bir görünüp bir kayboluyor ya, birisi bu durumu kendi yöntemleri ile protesto ediyor sanırım. Uzuuunca bir süredir teyzesine eniştesinin ismiyle hitap ediyor.

Hayır, cadı diyorum diye anneannesi kızıyor, bakın bakalım cadı denmez de ne denir bu zilliye? Bileee bilee teyzesinin ismini yanlış söylüyor!

 

11 Nisan 2012 Çarşamba

Şimdi okullu olduk.. sınıfları doldurduk...

Okullu olduk, dediysek o kadar da uzun boylu değil, Neşe Erberk Joyfullhouse anne-bebek oyun grubuna katıldık anne-kız. Ece doğdu doğalı derdim hep "2 yaşından itibaren düzenli olarak oyun grubuna gitmeli, çocuklar evde yalnız büyüyorlar, nasıl sosyalleşecekler vs.". Sonra farkettim ki, sitede oturmanın en büyük avantajlarından biri, çocuklara sosyalleşme imkanı sağlamasıymış. Yazın parklarda, bahçede, kışın çocuk klübünde başka çocuklarla oynuyorlar beraber. Hatta Ece'nin kankaları bile var sitede. Tabi çocukların kankalığı bakıcıların kankalığı sonucu ortaya çıkıyor, ama olsun sosyalleşiyorlar işte. Neyse, bu nedenledir ki kreş için 3 yaşını bekleriz heralde ama arada böyle oyun gruplarına katılmakta da fayda var.

Cumartesi günü ilk olarak Ece ile okula :) giderken ben Ece'den heyecanlıydım açıkçası. Orada ne yapacak, diğer çocuklarla oynayacak mı, çekingen mi davranacak, uyum sağlayacak mı, oyuncakları paylaşacak mı gibi gibi bir sürü soru işareti kafamda. Tamam, sitede çocuklarla sosyalleşiyor ama hafta içi oluyor bütün bunlar, ben göremiyorum ki. Merak ediyorum, nasıl davranıyor diğer çocukların yanında.

Neyse, taktık tweety'li çantamızı "okuya" gittik. Ece kuzum gayet kolay uyum sağladı, hiç huysuzluk yapmadı, bütün oyunlara katıldı, dans etti, oyuncakları paylaştı, oyuncak paylaşmak istemeyenlerle inatlaşmadı, masal dinledi. Parmak boyası ile boyama bile yaptı ki, boyayı görür görmez, bizim titiz ufaklık o boyaya elini sürer sürmez sildirir, demiştim, yine yalancı çıkardı beni. Oturdular masanın etrafına, meyve yediler hep beraber. Tabi sürekli beni etrafında istedi, beni kaybeder kaybetmez o koca sesiyle "Anneee!" diye seslendi durdu ama hiç ağlamadı. Grupta oldukça girişiken iki çocuk da vardı ki, biri gelip Ece'ye sarılıp yanağından öpmez mi! Dedim, Hopp, noluyoruz!!! :) Bizimki de pek hoşlanmadı bu sevgi gösterisinden.

Ders bitince parkta da oynadık biraz. Bütün bisikletleri tek tek denedi bizimki. Zaten parktan en son çıkan da biz olduk. Sonuç olarak çok keyifli bir 2-3 saat geçirdik. Biz okulu sevdik. Bundan sonra gideriz ara ara.

Haa bu arada Ece'ye sorunca "okulda, kim vardı" diye "Kayann, Ada" diye saymaya başlıyor. Meğerse bütün erkek çocuklar Karan, bütün kız çocuklar da Ada'ymış, yeni farkettik :).

Special design for Bir Ece Masalı by GeCe