24 Ocak 2011 Pazartesi

7. ay kontrolu

Cumartesi günü Ece'nin 7. ay doktor kontrolü vardı. Bir de Hepatit B aşısının son dozu.

Bakınız, aşı olacağından habersiz, neşe içinde doktor teyzesini bekleyen kuzucuk. Gerçi aşı olurken de bir çığlık atmanın dışında ağlamadı hiç.

Ve Ececik'in son durumu:
  • Kilosu 8.470 gr, boyu 72 cm olmuş. 530 gr almış gözüküyor ama bir önceki kontrolümüzün üzerinden sadece 3 hafta geçmiş olduğu için gayet iyi. Bu arada boyu aynı aydaki bebeklerin %93'ünden uzun olduğu halde kilosu %75'inden fazlaymış. Yani kilo anlamında daha yeri varmış aslında. Kızıma tombik veya obez  diyenlere duyurulur!!!

23 Ocak 2011 Pazar

Ececik artık kendi kendine uyuMUyor!

Evet, tahtaya vurduk, maşallah dedik ama işe yaramadı, olan oldu!

Durum eskisi kadar vahim değil neyse ki, hala ayakta sallamıyoruz, saatlerce kucakta volta atmak, bebek arabasıyla evde gezdirmek, aspiratörü açarak gürültüsünde uyutmaya çalışmak gibi yaratıcı (?) çözümlere de gerek kalmıyor ama  öncesine göre biraz daha fazla uğraşıyoruz.

Uyku öncesi rutininden sonra - bu ara niyeyse emerken de uyuyakalmıyor :( -  genelde uyanık olarak yatağına yatırıyoruz. Ağlamaya başlıyor. Artık kuzucuğu ağlatmaya daha fazla dayanamadığımız için bir nev-i yatır/kaldır uyguluyoruz. Hiç sallamadan ve volta atmadan, odasının içinde kucakta tutuyoruz, bu arada uyku kıvamına gelince yatağına yatırıp sırtını sıvazla, poposuna iki pıt pıt bir yandan pışpış, ağlarsa Ali Baba'nın Çiftliği derken bu uyutma işi 15-20 dk sürebiliyor. Bazen çok daha kısa tabi.

21 Ocak 2011 Cuma

Blogumuz yeni adresi ve yeni yüzüyle huzurlarınızda...


Ben bu blog işini sevdim.

Gel gör ki, blogspotun standart şablonundan sıkıldım. Malum ikizler insanı...

Baktım, ben altından kalkamayacağım yeni bir tasarımın. Bir bileni soruşturdum, GeCe'yi keşfettim. GeCe'ye ne istediğimi anlattım, 2 saat sonra bana örnek tasarım gönderdi, tam da benim istediğim gibi, bayıldım. Ertesi akşam da blogu bitirdi.

Bu arada dedim, findıkkurdum fındıkkurdum nereye kadar. Çocuk büyüyecek, hala fındıkkurdum. En iyisi daha her yaşa uygun bir blog ismi almak. Birçok alternatifi geniş(!) kitlelere oylamaya açtım, her kafadan farklı ses çıktı, ben yine kendi beğendiğimi seçtim, masaldan vazgeçemedim. Blogumuzun ismi de Bir Ece Masalı oldu. Bu bizim Ece ile masalımız çünkü.

Ve blogumuz yeni adresi ve yeni yüzü ile huzurlarınızda...

P.S: Blogda yapılacak birkaç ufak revizyon ve düzeltme var tabi. Ama malesef GeCe bir hafta tatilde olacağı için bu revizyonlar biraz bekleyecek.

Bir Dolap Kitap


Dolap dolusu kitap... Ve Banu ile Yıldıray... İkisi de kendi deyimleriyle sıkı birer çocuk kitapları okuyucusu...

Ece'nin tam bir kitapkurdu olarak yetişmesi için ne yapmalı, 6 aylık bebeğe ne okumalı,  diye araştırırken keşfettim dolabı.

Peki Bir Dolap Kitap'ta ne var?

5 Ocak 2011 Çarşamba

Adım atıyoruz... Hedef filin arka ayağı...



Ececik 3 aylıktı, kendisine dönence aldık. Hani sabahın köründe uyandığında kendi kendine biraz oyalanabilsin, dönen oyuncaklara baksın, müziğini dinlesin, gece karanlıkta tavana yansıyan bulutları yıldızları seyretsin diye. Öyle olmadı tabi. Dönencenin varlığını bile farketmedi kuzucuk.

Aradan 3 ay geçti, bizimki hafif hafif ilgilenmeye başladı dönenceyle, hayvanları dönerken seyrediyor, müziğe kulak kabartıyor...  O zaman anlamadık derdinin dönen hayvanları yemek olduğunu. Sonradan sonradan adım atmaya bile başladı hedef dönenceye ulaşmak olunca.  Sağ ayağı ile adımını çok güzel, kırıta kırıta atıyor da, iş sol ayağa gelince pek tık yok. Dönenceye ulaşınca da artık neresi denk gelirse, asılıyor ve doğru ağıza. Favorisi filin arka ayağı tabi, tam ağzına layık kuzucuğun. Sonra tadını beğenmeyip yüzünü buruşturuyor, o ayrı.

4 Ocak 2011 Salı

Ececik artık kendi kendine uyuyor!

Evet, tahtaya vuralım, Maşallah diyelim, Ececik bir haftadır kendi kendine uyuyor!

İnanılır gibi değil, 10 günden beri kuzucuğu ne kucakta pışpışlayarak volta attık, ne ayakta salladık, ne de uyusun diye evin içinde bebek arabasıyla gezdirdik.

Peki nasıl başardık? Herşey doktorunun, Ece'ye artık kendi kendine uyumasını öğretmelisiniz, komutuyla başladı. Meşhur Ferber metoduna çok benzer bir reçete verdi bize kendisi. Biraz oradan, biraz Ferber'den biraz da kendi kafamızdan yaptık birşeyler.

Special design for Bir Ece Masalı by GeCe